Ağrı Dağı Bize Bakıyor, Biz Ona Bakıyoruz! - Murat AKKUŞ

Ulusal ve uluslararası alanda birçok yönüyle ilgi çeken, Yaz ve Kış turizmi ile Dini turizm potansiyeline sahip Ağrı Dağı maalesef hala turizme kazandırılmış değil. Yüzyıllar boyunca erişilmez diye tanımlanan Ağrı Dağının 5.137 metrelik zirvesine ilk tırmanış, 29 Ekim 1829 yılında Alman jeolog Prof. Parrot ve ekibi tarafından gerçekleştirildi.

Zirvesi ve yüzde 65’i Iğdır (İdîr) ili sınırları içinde bulunan Ağrı Dağının ismi Kürtlerin “Agiri” (ateş dağı, ateşten dağ) demesinden geliyor. Ermeniler “Masis”, Uluslararası toplum ise “Ararat” demektedir. Tevrat’ta ve bazı tarih kitaplarında Nuh’un Gemisinin tufandan sonra Ararat Dağı’na oturduğu yazılıdır. Cudi adı ise dağın Ararat’tan önceki ismidir.

Projeleri yarıda, sevgileri gönüllerimizde kalanlara selam olsun 

Turistik potansiyeli yüksek bir dağ olan Ağrı Dağının turizme kazandırılması yönünde eski Iğdır Valisi Mustafa Tamer büyük çabalar harcadı. Bu çalışmalardan birisi de yamaç paraşütü, Cirit müsabakası ve diğer etkinlikler ile çok görkemli geçen “ Iğdır Ağrı Dağı Nuh’un Gemisi Festivali” idi. Ancak Vali Tamer’in merkeze alınması ile dağda unutuldu. Ne yazık ki Halil Ulusoy, Mustafa Tamer gibi valiler ile il emniyet müdürleri Cemil Tombul ve Yüksel Babal gibi işinin ehli, halkın sevgisini kazanmış etkin idareciler Iğdır’da fazla kalmadılar. Projeleri yarıda, sevgileri gönüllerimizde kaldı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan birçok kez “Dağı turizme kazandırın” dedi. Ama?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her Iğdır mitinginde eli ile dağı göstererek “Yanı başınızda cevher duruyor turizme kazandırılmalı” demelerini ne bir kültür bakanı duydu ne de Valiler! Oysaki yaz sporlar aktiviteleri içerisinde; Golf, Dağ Yürüyüşü /Trekking, Tırmanma, Dağ Bisikleti, Paragliding & Hang-gliding (Uçurtma), Yamaç Paraşütü, At sırtında gezinti, Yaz toboggan (kızak) yolu, Dağ Planörü, Uçurtma Sörfü vb. birçok aktivite yapılabilir.

Erhacı köprüsünden Korhan yoluna kadar ışıklandırmalı bisiklet parkuru…

Erhacı köprüsünden Korhan yol ayrımına kadar ışıklandırma ve bisiklet parkuru yapılabilir. Hatta Korhan Jandarma Karakoluna kadar aydınlatma olursa insanlar akşam saatlerinde temiz hava bol oksijen eşliğinde yaz-kış pikniğe giderler. Ta Erivan ve Nahçıvan’dan görülecek ışıklandırma güven verecek ve Dağa bir adım daha yaklaşmamızı sağlayacaktır. Seyir Tepesinden Pamuk Dağına teleferik yapılırsa Üniversiteye ve Iğdır’a olan ilgi yükselecektir. Korhan’da yapılacak oteller ile yabancı sermaye de dahil edilebilir.

Ne turizme kazandırdık ne de yeterince tanıttık 

Dağcılık cezp edici yüksekliğe sahip, kutsal kitaplarda geçen Nuh Tufanı ile ilişkilendirilmesinin yanı sıra görsel manzarası yüksekliği ile yüksek irtifa tutkusunun en iyi yaşandığı, gizemli, heybetli ile sayısız efsanelere, kitaplara ve filmlere konu olmuş Ağrı Dağı ve çevresindeki turizm kaynaklarının uluslar arası turizm arenasında tanıtımını yeterince yapamıyoruz?

Milli park statüsünde olmasından dolayı sahada avcılık yasaktır. Yukarıda saydıklarımın yanı sıra Ekoturizm, kamp ve karavan turizmi, izcilik gibi turistik etkinliklerin geliştirilmesini sınırlandıran yasal bir durum söz konusu değil. Dağ yürüyüşü, dağ bisikleti, atlı sporlar, motokros, yamaç paraşütü, dağ rallisi, kampçılık ve çim kayağı için uygun konuma ve koşullara sahiptir.

Ağrı Dağı ve Çevresinde sadece Iğdır’da Öne çıkan turistik kaynaklardan Küçük Ağrı, Ağrı Dağı Milli Parkı, Meteor Çukuru, Ejder Kervansarayı, Kul Yusuf Kümbeti, Karakale, Tuzluca Tuz Mağaraları vd. ile Gezi turlarına dahi dahil edemedik hala Iğdır'ı! Iğdır'a gelen İranlı turistler Iğdır'ı Melekli beldesindeki gazinolardan ibaret sanıyorlar. Tanıtamıyoruz çünkü?

Ağrı Dağı’nın paketlenmiş küçük bir taşını bile satın alacak sayısız insan var

Dağın ve Iğdır'ın turizm değerlerini tanıtıcı broşür ve afişler ile turistlere rehberlik edecek dijital tanıtım materyalleri hazırlanarak Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi konulu resim, heykel, anı, obje, vb. her türlü turistik ürün de geliştirilip pazarlanabilir. Dünyada birçok örneği olduğu gibi, Ağrı Dağının paketlenmiş küçük bir taşını bile anı olarak satın alacak sayısız insan çıkacaktır.

Dağdaki Korhan Kalesi ve Kilisesi gibi tarihi mezarlıkların kalıntılar aslına uygun olarak restore edilmelidir. Dağın tarihsel, inançsal, doğa ve diğer yönleriyle tanıtımı sadece Iğdır'ın değil bölgenin ve ülkenin de çıkarına olacaktır.

Ararat’ı henüz görmemiş, Agiri’yi görmek isteyen, Masis’i merak eden, Ağrı Dağı’na sevdalı herkese çağrımdır; 

Zoru seven dağcılar Ağrı Dağına Iğdır yamacından tırmanmaya buyurun. İşte orada Korhan yaylasında 1892 yılında bir gök taşının düşmesiyle meydana gelmiş olan meteor çukurunu görün.

Korhan kalesinden Kilisesi ile eski Korhan yerleşim alanını seyredin. Baktınız ki canınız sıkıldı, Görkemli Korhan ormanında gezintiye çıkın adı konulmamış ağaçların adı konulmamış meyvelerinden tadın. Olmadı yamaç paraşütü ile Korhan yamacında kartallar gibi süzülün. Baharda çim kayağı için ideal olan Korhan’ın yukarısına çıkıp Yaşar Kemal’in kitabında anlattığı Küp Gölünde serinleyin. Yer altında akan suların gürültülü bir o kadarda büyüleyici sesini dinleyin. Yazın soğuk, kışın sıcak üfüren olukların rüzgârı vursun yüzünüze…

Küçük Ağrı dağının yamaçlarında adı konulmamış kaya yaran ağaçların yeşerdiği Kendo (Qendo) yaylasına gidin. Devlet Üretme Çiftliğinde otlayan ceylanları izleyin. Oradan muhteşem doğasıyla Serdarbulak yaylasını geçin. Aralık ilçesinin Ahura Mazda’dan yadigâr Ahur’a köyündeki M.Ö. 2. yüzyılda Artaksiyalı Krallığı zamanında kurulmuş Ahura harabelerini gezdikten sonra tarih kokan Rus kışlasında mola verin.”

 “Su kar Türk bakar” misalindeki gibi olmasın lütfen. Dağ bize biz dağa bakmayalım artık. Dağa gidelim dağ bize gelsin. Bir şeyler yapmanın zamanı gelmedi mi daha...

Bu haberi beğendiniz mi? Bültenimize katılarak haberdar olun!

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.