Kızılay Başkanı Kerem Kınık, son zamanlarda kan ve çadır satışı konusunda yaşanan tartışmaların merkezinde yer aldı. Ancak 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere sadece iki gün kala, Kınık beklenmedik bir şekilde istifa etti.
Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından Kızılay'ın çadır satış skandalıyla sarsıldığı ve Başkan Kerem Kınık'ın da istifa baskılarına maruz kaldığı biliniyordu. Kınık, gönüllülere çadır sattığı gerekçesiyle eleştirilirken, bazı isimler de Kınık'ın istifasını istemişti. Ancak Kınık, 96 gün sonra gerçekleşen istifasına kadar kulaklarını tıkamıştı. Fuat Oktay, İbrahim Kalın, Metin Külünk, Mustafa Varank, Mustafa Şentop, Mustafa Destici, Cevdet Yılmaz, Binali Yıldırım ve Fahrettin Koca gibi isimlerin Kınık'ın istifasını istemesi, Kızılay'ın yönetiminde önemli bir değişikliğe işaret edebilir.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kızılay'ın çadır satışı skandalına ilişkin açıklama yaparak, bu durumun kendisini ciddi şekilde üzdüğünü ve Kızılay'ın böyle bir işe giremeyeceğini vurguladı. Erdoğan ayrıca, Kızılay'ın ismi geçtiğinde en küçük bir sıkıntının dahi olmaması gerektiğini belirtti ve Kızılay'ın bu yanlışı süratle düzeltmesi gerektiğini ifade etti. Bu açıklamanın ardından Kızılay Başkanı Kerem Kınık, istifasını sunarak görevinden ayrıldı. Bu gelişmeler, Kızılay'ın kurumsal imajı ve güvenilirliği açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.
TEPKİLER ARTTI
Depremin üçüncü gününde AHBAP Derneği'ne 46 milyon liraya çadır sattığının ortaya çıkması ile kurumun güvenilirliğini kaybetmesi, Kızılay'a yapılan kan bağışlarını da yavaşlatmıştı. Çadır skandalının ardından siyasetçiler bir bir Kınık için istifa çağrısı yapmıştı. Kınık'ın istifasını isteyen isimlerden bazıları şöyle oldu:
AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, son depremde yaşanan çadır skandalını "hiçbir şekilde akıl sahibi insanın kabul edebileceği bir şey değil" sözleriyle kınayarak, bakanların da Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın istifasını talep ettiğini belirtti. Yıldırım, "Benim kanaatimde, kurumun itibarını fazla yıpratmadan, Kerem Kınık'ın kenara çekilmesi iyi olur" dedi. Bu açıklamalarıyla, Kınık'ın istifasının Kızılay'ın itibarını korumak için gerekli olduğunu vurgulayan Yıldırım, olayın ciddiyetinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kızılay'ın çadır skandalına ilişkin üzüntüsünü dile getirerek, Kızılay'ın genel kurulunun yönetimi belirlediğini ve yapacakları iki şeyin kişinin kendi istifası veya olağanüstü genel kurul çağrısı olduğunu belirtti. Oktay, genel kurul üyelerinin bu durumu değiştirebileceğini veya başkanın istifa edebileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: Kerem Kınık'ın istifası sonrası yaptığı açıklamada, çadır satışıyla ilgili yaşanan skandalın yanlış olduğunu ve bu konuda Kerem Kınık'ın da daha sonra aynı görüşü dile getirdiğini belirtti.
AKP MKYK Üyesi Metin Külünk: Kızılay gibi Türkiye'de itibarı yüksek ve güven vermesi gereken kurumlarımızın tartışmalarla anılmaması gerekir. Çünkü bu durum, kurumun toplumdaki itibarını da zedeleyebilir. Dolayısıyla, eğer böyle bir tartışma varsa ve bu tartışmalar halk nezdinde kurumun itibarına zarar veriyorsa, yöneticilerin gerekli adımları atması kaçınılmazdır.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kızılay Başkanı'nın çadır skandalından dolayı görevde olmasının kişisel olarak kendisini rahatsız ettiğini ifade ederek, görevden ayrılma kararının Kızılay Başkanı Kerem Kınık'a ait olduğunu belirtti.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kızılay Başkanı'nın istifası konusunda kişisel bir değerlendirmesi olması gerektiğini söyledi ve bir kurumun itibarının kişilerin düşüncelerinden öte olduğunu vurguladı. Kızılay'ın itibarının herkes tarafından korunması gerektiğini belirtti.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın istifasına ilişkin olarak, "Sorumluluğunun gereğini yerine getirmeli ve görevi ehline bırakmalıdır. Kızılay gibi kutsal bir kurumun itibarını korumak hepimizin görevidir. Bu nedenle, Kızılay'ın güvenilirliği ve itibarı açısından, yöneticilerin aldığı kararlar son derece önemlidir" şeklinde konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, normal koşullarda ticari faaliyetler yürütülse bile, bu durumda böyle bir şeyin kabul edilemez olduğunu düşündüğünü belirtti. Yöneticinin bu kadar büyük tepki alması durumunda gerekenin yapılması gerektiğini söyleyen Yılmaz, kendisinin istifa etmemesi durumunda derneğin harekete geçeceğini ve değişim gerektiğine inandığını ifade etti.
ERDOĞAN VE BAHÇELİ SAHİP ÇIKMIŞTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin ardından Kızılay'a yönelik yapılan eleştirilere sert tepki göstermiş ve eleştirenleri ‘Ahlaksızlar' olarak nitelemişti. Erdoğan ayrıca “Ama terbiyesiz, terbiyesizliğini bırakmaz. İşte çıkmış bir tanesi ‘Kızılay nerede? Ne çadırını, ne yemeğini gördük.’ diyor. Be ahlaksız, namussuz, adi. Günde yaklaşık 2,5 milyona bu Kızılay yemeğini ulaştırıyor. Böyle vicdansızlık olur mu? Yani, bir ülkede kendi kurum ve kuruluşuna bu denli ahlaksızca yaklaşmak, yenilir yutulur bir şey değildir” demişti. Ayrıca Erdoğan ile MHP Lideri Devlet Bahçeli, Adıyaman'da AFAD Koordinasyon Merkezi'nde Kızılay Başkanı Kerem Kınık'la fotoğraf vererek ‘yanındayız' mesajı vermişti.
Kızılay Başkanı Kerem Kınık, istifasından sonra yapılacak olan genel kurulda aday olmayacağını açıkladı. Kınık, istifasının ardından sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, “Türk Kızılay Genel Başkanı” unvanı yerine “Kızılay gönüllüsü” ifadesini kullanmaya başladı.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.