Son dönemde Ege Denizi'ndeki deprem hareketliliği ve Yunanistan'ın Santorini Adası'nda artan sismik faaliyet, Türkiye'deki aktif yanardağlar ve olası riskler konusunu yeniden gündeme getirdi. Bazı uzmanların deprem fırtınalarının yanardağ kaynaklı olabileceği yönündeki açıklamaları, kamuoyunda endişe yaratırken, Prof. Dr. Mehmet Şener, Türkiye'de 14 aktif yanardağ bulunduğunu belirterek dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Şener, Hasan Dağı'nın da bu aktif yanardağlardan biri olduğunu vurgularken, yakın gelecekte bir patlama beklemediklerini, ancak olası bir senaryoya karşı hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti.
Türkiye'deki Aktif Yanardağlar: Hasan Dağı Özelinde Değerlendirme
MTA ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi'nde jeoloji alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Mehmet Şener, Aksaray ve Niğde sınırında yer alan Hasan Dağı'ndaki potansiyel risklere ilişkin önemli bilgiler paylaştı. 3268 metre yüksekliğindeki Hasan Dağı'nın aktif bir yanardağ olduğunu belirten Şener, bu tanımın son 10 bin yılda faaliyet göstermiş yanardağlar için kullanıldığını hatırlattı. Hasan Dağı'nın aktivitesine dair kanıtların Çatalhöyük'teki duvar resimlerine kadar uzandığını aktaran Şener, bu resimlerde MÖ 6600'de yaşanan bir patlamanın tasvir edildiğini söyledi.
Şener, Hasan Dağı'nda şu an için herhangi bir patlama riskinin bulunmadığını belirtirken, krater bölgesindeki gaz çıkışlarının aktif volkanlarda olağan bir durum olduğunu vurguladı. Bölgedeki jeotermal kaynaklar ve karbondioksit çıkışının sanayide kullanılması da Hasan Dağı'nın aktif olduğunu destekleyen veriler arasında gösterildi.

Olası Senaryoya Karşı Hazırlık Çağrısı
Prof. Dr. Şener, Hasan Dağı'nın Santorini'deki jeolojik olaylardan etkilenmesinin mümkün olmadığını, bölgedeki hareketliliğin kurulan gözlem istasyonları aracılığıyla 7/24 takip edildiğini ifade etti. Ancak, olası bir patlama senaryosuna karşı hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çizen Şener, Niğde AFAD'ın bu konuda stratejiler geliştirdiğini belirtti.
Şener, olası bir patlama durumunda rüzgarın etkisiyle etkilenebilecek bölgelerde yaşayan halkın eğitilmesi, acil toplanma yerlerinin belirlenmesi ve gerekli ekipmanların (örneğin gaz maskeleri) temin edilmesi gibi önlemlerin alınmasının önemine dikkat çekti.
Bilgi Kirliliğine Karşı Uyarı
Prof. Dr. Mehmet Şener, Türkiye'deki aktif yanardağların durumuyla ilgili bilgi kirliliğinin arttığına dikkat çekerek, vatandaşları dikkatli olmaya çağırdı. Konuyla ilgili bilim insanlarının açıklamalarının takip edilmesi ve AFAD ile MTA'nın hazırladığı raporlara itibar edilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de 14 aktif yanardağ bulunması, jeolojik risklerin her zaman var olduğunu gösteriyor. Hasan Dağı özelinde yapılan değerlendirmeler, şu an için bir patlama riski olmamasına rağmen, olası bir senaryoya karşı hazırlıklı olunmasının önemini ortaya koyuyor. Uzmanlar, yetkililerin ve vatandaşların bilinçli bir şekilde hareket ederek gerekli önlemleri almasının, olası bir afetin etkilerini en aza indirebileceğini vurguluyor.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.