Hey Dünya! Öğretmenim uzman olmuş...

Bundan yıllar önce zengin, fakir, işçi, memur, orta halli ya da gariban çocukları hemen hemen aynı okullara gider, hemen hemen aynı kalite ve nitelikte öğretmenlerde okurlardı... Türkiye’ye özgü, ilkokul öğretmeni yetiştiren köy enstitüleri vardı, yatılı öğretmen okulları, kaliteli devlet okulları vardı. Köy okulları açıktı... Artık bunların çoğu yok.

1970’li yılların sonundan itibaren ve özellikle 2000’li yıllardan sonra Milli Eğitimde sürekli çağ atlıyoruz... Milli Eğitim Bakanlığı çağ atlarken, öğretmenlerimizin olduğu yerde kalması, elbette söz konusu olamazdı...Onlara da geçtiğimiz hafta çağ atlatıldı!

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenler için uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sınavı yaptı. Artık, muallimlerin tamamına yakını, mütehassıs mertebesine terfi ettirildi...

Devlet okullarına gitmek zorunda olan köy çocukları, gariban varoş çocukları artık düz öğretmene, şehir çocukları uzman öğretmene, başöğretmene gidecek. Vali, kaymakam, subay, hâkim, savcı, akademisyen vb. hülasa üst kademe devlet çalışanları ile işi tıkırında olan özel sektör çalışanlarının çocukları zaten özel okullara gidiyor... O özel okullarda da; mezhebine, meşrebine, cemaatine, bürokraside ve siyasette ki gücüne ve kişinin zenginliğine göre doğal taksimat oluyor...

Artık sistem değişti, eğitimde fırsat eşitliği sözü, gök kubbede hoş bir sada olarak kaldı. Herkes yerini, haddini bilecek...

Evet, çok çağ atladık... Çok zıpladık. Bu işin sonu çekirgenin hikâyesine doğru gidiyor...

Öğretmenlikte on yılını tamamlamış 432 bin öğretmen, uzman öğretmenlik sınavına girdi. 70 puan ve üzerinde not alan 422 bin 368 öğretmen uzman öğretmen oldu. 9632 öğretmen ise sınavı geçemedi. Başöğretmenlik sınavına 68 bin öğretmen girdi ve 66 bin öğretmen sınavda başarılı oldu. Bu sınavda da 2 bin öğretmen sınavı geçemedi...

Milli eğitim bakanı, öğretmenlikte uzmanlık ve başöğretmenlik sınavını duyurduğunda, bazı öğretmen sendikaları başta olmak üzere bir takım gruplar, bu sınavlara şiddetle karşı çıktılar. Anayasa mahkemesi önünde bile eylem yaptılar... Sonra birde baktık ki, sınav yapılmasın diye eylem yapan sendika başkanı dahi başöğretmenlik sınavına girmiş... Zaten sınava giren öğretmen sayısına bakınca, öğretmenlerin neredeyse tamamına yakınının sınava girdiği anlaşılıyor.

Madem bu sınavlara girecektiniz, o zaman neden bu kadar hoplayıp zıpladınız? Ayda 2.000 liraya yakın maaşa ilave para söz konusu olunca, demek ki ilke falan kalmıyor! İlkesizlik, riyakârlık her kesimde olduğu gibi bu meslek grubunda da zirve yapmış durumda...

Devletimizi yöneten iktidarımız, neslimizi yetiştirecek (!) öğretmenlerimize bir havuç uzattı, öğretmenlerimiz de bu havucu yedi...

Asıl üzücü olan ne biliyor musunuz? Adı uzmanlık sınavı olan, çoktan seçmeli ilkokul testi ile uzmanlık payesi elde etmeyi, öğretmenlerimizin kendilerine layık görmesi. Memleketin muallimleri ne hale düşmüşler, ne hale düşürülmüşler!

Uzmanlık sınavı denilen, çoktan seçmeli ilkokul testinin sorularına emsal olabilecek şu sorulara bakar mısınız? (Milli Eğitim Bakanlığının internet sitesinden uzmanlık sınav sorularına ve cevaplarına ulaşabilirsiniz.)

SORU: Aşağıdakilerden hangisi okulda öğretilen konulardan biri değildir?

A) Tuvaletten sonra ellerin yıkanması B) Yeşil ışıkta geçilmesi C) Konuşmak için parmak kaldırılması

D) Grip olunca burnun akması E) Sınıfa girmeden önce kapının çalınması

SORU: Aşağıdakilerden hangisi bilimsel araştırma sürecinin sonunda düzenlenir?

A) Verilerin toplanması B) Verilerin analizi C) Literatür araştırması D) Sonuç Raporu düzenlenmesi E) Hiçbiri

SORU: Türkiye’de, iç kesimlerde kuraklık, deniz kıyılarında nemlilik vardır. Aşağıdaki şehirlerden hangisi daha kuraktır?

A) Trabzon B) Ordu C) Antalya D) Rize E) Diyarbakır

Sayın Milli Eğitim Bakanlığı, memleketin öğretmenlerini bunun gibi muhteşem sorularla sınav yaparak uzman yapmış... Öğretmenlerimize çağ atlatmış... Böyle uzmanlık olmaz olsun.

Uzmanlık sorusu mu istiyorsunuz? Alın size uzmanlık sorusu. Başöğretmen Atatürk; “Öğretmenler, cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister...” Derken ne demek istiyordu?

Bu haberi beğendiniz mi? Bültenimize katılarak haberdar olun!

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.