Türkiye'de son dönemde artan ekonomik tartışmalar ve hayat pahalılığına yönelik tepkiler, farklı protesto biçimlerini de beraberinde getiriyor. Bu kapsamda, özellikle sosyal medya platformları üzerinden organize edilen tüketim boykotu çağrıları dikkat çekerken, konu yargıya taşındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ekonomiyi hedef aldığı ve ayrıştırıcı söylemler içerdiği iddia edilen boykot çağrılarına ilişkin önemli bir adım attı.
Başsavcılık Harekete Geçti: "Nefret ve Ayrımcılık" ile "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik" Suçlamaları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan resmi açıklamada, sosyal medya ve diğer yayın organlarında yer alan, halkın belirli bir kesiminin ekonomik faaliyetlerini engellemeye yönelik olduğu belirtilen ve kamuoyunda "boykot" olarak bilinen çağrılar hakkında re'sen (kendiliğinden) soruşturma başlatıldığı duyuruldu. Başsavcılık, bu çağrıların "ayrıştırıcı söylemler" içerdiği ve bu söylemleri yayan kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ilgili maddeleri uyarınca harekete geçtiğini bildirdi. Soruşturmanın temelini TCK Madde 122'de düzenlenen "Nefret ve Ayrımcılık" ile TCK Madde 216'da yer alan "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama" suçlamaları oluşturuyor. Başsavcılığın bu adımı, ekonomik protesto çağrılarının hukuki sınırları ve ifade özgürlüğü tartışmalarını da yeniden gündeme getirdi.
CHP Lideri Özgür Özel'in Boykot Desteği ve Gerekçesi
Soruşturma kararının yankıları sürerken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in 2 Nisan tarihinde yapılması planlanan bir tüketim boykotuna verdiği destek dikkat çekiyor. Özel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, özellikle ekonomik zorluklardan etkilendiğini belirttiği kesimlere atıfta bulunarak, "Öğrencilere, annelere, babalara, kardeşlere yapılan bu zulme karşı gençlerin başlattığı tüketim boykotunu gönülden destekliyorum. Herkesi bu boykota katılarak tüketimden gelen güçlerini kullanmaya davet ediyorum." ifadelerini kullanmıştı. Özel'in bu çağrısı, boykotun siyasi bir boyut kazanmasına ve tartışmaların alevlenmesine neden oldu. CHP lideri, bu eylemi vatandaşların ekonomik sıkıntılara karşı demokratik bir tepki ve "tüketimden gelen gücü kullanma" yöntemi olarak çerçevelendirdi.
AK Parti'den Sert Tepki: "Siyasi Muhalefet Değil, Tehdit"
CHP Genel Başkanı Özel'in boykot çağrısına iktidar kanadından ilk ve sert tepki AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten geldi. Çelik, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Özel'in tutumunu eleştirerek, "CHP Genel Başkanı Sn Özgür Özel’in geldiği nokta bir siyasi muhalefet değil, Türkiye’yi topyekun tehdit etmektir" değerlendirmesinde bulundu. Çelik'in bu ifadeleri, boykot çağrısının siyasi arenada nasıl algılandığını ve kutuplaşmayı derinleştirebilecek potansiyelini gözler önüne serdi. İktidar partisi sözcüsü, bu tür çağrıların ülkenin genel istikrarına ve ekonomisine zarar verme potansiyeli taşıdığını ima etti.
Soruşturmanın Kapsamı ve Olası Sonuçları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı re'sen soruşturma, belirli bir kişiden ziyade, sosyal medyada ve diğer platformlarda "ekonomiyi engelleme amacı güden" ve "ayrıştırıcı" olarak nitelendirilen boykot çağrılarını yapan ve yayan kişileri hedef alıyor. Soruşturma kapsamında, ilgili paylaşımlar ve söylemler detaylı bir şekilde incelenecek. Yapılacak değerlendirmeler sonucunda, söz konusu çağrıların TCK'da tanımlanan "Nefret ve Ayrımcılık" ile "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik" suçlarının unsurlarını taşıyıp taşımadığına karar verilecek. Suç unsurlarının tespit edilmesi halinde, ilgili şahıslar hakkında kamu davası açılması gündeme gelebilir. Bu hukuki süreç, Türkiye'de ekonomik protesto hakkı, ifade özgürlüğü ve bu özgürlüklerin sınırları konusundaki tartışmaları daha da derinleştirecek gibi görünüyor. Olay, hem hukuki hem de siyasi sonuçları itibarıyla yakından takip ediliyor.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.