Türkiye Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras hakkında, derneğin Olağan Genel Kurulu'nda yaptıkları konuşmalar nedeniyle soruşturma başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla adliyeye götürülen Turan ve Aras, savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edildi. Her iki isim hakkında da yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol kararı verildi.
Soruşturmanın Gerekçesi ve Süreci
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan hakkında, 13 Şubat tarihinde gerçekleşen Olağan Genel Kurul'daki konuşması gerekçe gösterilerek, "Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma ve Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs" suçlarından resen soruşturma başlatıldı. Benzer suçlamalarla daha önce TÜSİAD YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında da soruşturma açılmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Turan ve Aras'ın ifadelerinin alınması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi'ne talimat verdi. Bunun üzerine Turan ve Aras, polis eşliğinde İstanbul Adliyesi'ne götürülerek ifade verdi.
Aras'ın savcılık ifadesi yaklaşık 2 saat 40 dakika sürerken, Turan'ın ifadesi yaklaşık 1 saat sürdü. Savcılık, ifade işlemlerinin ardından Aras ve Turan'ı "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti. Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın talebini kabul ederek her iki isim hakkında da yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol kararı verdi.
Turan ve Aras'ın İfadeleri
Soruşturma kapsamında Orhan Turan ve Ömer Aras'ın ifadelerine de ulaşıldı. Turan ifadesinde makine mühendisi olduğunu belirterek, yapay zeka alanındaki çalışmaları ve Türk girişimcilerini bir araya getirme çabalarını vurguladı. Ayrıca, yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin reddedilmesini talep etti.
Ömer Aras ise banka yönetim kurulu başkanı olduğunu ifade ederek, konuşmasının ana temasının Türkiye ekonomisinin daha ileriye gitmesi için yapılması gerekenler olduğunu belirtti. Eğitim dili, hukuk üstünlüğü, ekonomik tedbirler, kadın hakları, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi gibi konulara değinerek, kamuyu yanıltıcı herhangi bir bilgi vermediğini savundu. Aras, uluslararası bir bankanın yönetim kurulu başkanı olması nedeniyle yurt dışı seyahatlerinin yoğun olduğunu ve Türk ekonomisine katkı sağlamaya çalıştıklarını belirterek, yurt dışı çıkış yasağı talebinin uygulanmamasını istedi.
Mahkeme Kararı ve Gerekçesi
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nin karar yazısında, Turan ve Aras'ın konuşma içerikleri ve savunmalarında, yalnızca basın aracılığıyla bilgi sahibi oldukları ve içeriğini bilmedikleri olaylara ilişkin yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe aykırı dezenformasyon içerikli beyanlarda bulundukları belirtildi. Mahkeme, şüphelilerin, halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla, Türkiye'nin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yaydıkları ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işlediklerine ilişkin somut deliller olduğu kanaatine vardı. Bu gerekçeyle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri talebinin kabulüne karar verildi.
Savcılık Açıklaması ve Erdoğan'ın Tepkisi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'ın 13 Şubat'taki genel kurul konuşmasında bazı soruşturma ve kovuşturmalar hakkında yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli ifadeler kullandığını belirtmişti. Başsavcılık, Turan'ın ifadelerinin gerçeğe aykırı ve kamu barışını bozmaya elverişli nitelikte olduğunu değerlendirerek, hakkında "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlarından resen soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TÜSİAD'ı hedef alan açıklamalarının ardından geldi. Erdoğan, TÜSİAD'ın açıklamalarının haddini aştığını ve provokasyon koktuğunu belirterek, iş adamı derneği gibi davranmaları gerektiğini ifade etmişti.
Arka Plan ve TÜSİAD'ın Açıklamaları
TÜSİAD YİK Başkanı Aras, son dönemde artan gözaltı ve tutuklamalarla ilgili eleştirilerde bulunmuş, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması, siyasi parti liderleri hakkındaki soruşturmalar, gazetecilerin gözaltına alınması gibi konulara değinerek, bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söylemişti. Aras ayrıca, enflasyonla mücadele için kamunun da kemer sıkması gerektiğini vurgulamıştı.
Soruşturma kararının ardından TÜSİAD'dan yapılan açıklamada, doğru olduğuna inandıkları tespit ve önerilerini demokratik kurum ve kurallara saygı ile katılımcı demokrasi ilkesi çerçevesinde şeffaflıkla paylaştıkları ve bunun ülkeye karşı sorumlulukları olduğu ifade edilmişti.
Bu soruşturma, Türkiye'de ifade özgürlüğü, eleştiri hakkı ve sivil toplum örgütlerinin rolü gibi konularda tartışmaları yeniden alevlendirmiştir. Olayın hukuki süreci ve sonuçları yakından takip edilmektedir.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.