BU EV BENİM O EV SENİN BU DİN BENİM O DİN SENİN

BU EV BENİM O EV SENİN BU DİN BENİM O DİN SENİN

Bizler bu dünyada var olmaya başladığımızda, Başka insan türleri de vardı.

Biz insan türlerinin 15'inci değişen türüyüz.

Sırasıyla..

1. Homo Gautengensis

    koca dişliler (hayvan gibi aşağı-yukarı)

2. Homo Habilis

    kısa boylu, uzun kollular (kollar hep çalışır)

3. Homo Ergaster

     düşük alınlı çıkıntılı yüzler

4. Homo Erectus

     büyük kafatasılılar

5. Homo Rudolfensis

     beyin hacmi büyük olmaya başlıyor

6. Homo Antecessor

7. Homo Cepranensis

     kalın ce çıkıntılı kaşları olanlar

8. Homo Heidelbergensis

    devler (2.50 cm kadar kemik bulunmuştur)

9. Homo Rhodensiensis

     çıkıntılı kafataslılar

10. Homo Neanderthalensis

     modern insana en yakın olanlar

11. Homo Sapiens İdaltu

     homo sapienslerin alt türü

12. Homo Floresiensis

      küçük bedenliler

13. Denisova Hominini

      düz yüz, geniş burun, büyük azı dişler

15. Homo Sapiens

      ve biz burdan türeyip geleceğiz..

Bu türleri geçirene dek

Yaklaşık 800 bin sene..

"Yok Ademden geldik, Havva kaburgamızdan çıktı, çocuklarımız birbiriyle evlendi falan" tahmini ve etme'syon hikayelerle değil, arkeolojik kazılarla ve neolitik laboratuvarda yapılan bilimin, milim çalışmalarıyla anlatılıyor..

Adem'in 8 bin yıllık geçmişiyle değil,

Homo Sapiens'in (insana benzer canlıların) 8 bin değil belki 800 bin yıllık geçmişiyle yani..

Şunun şurasında ev barınak yapmaya 10 bin yıllık, yazıyı bulmaya 4 bin yıllık mazimiz var..

Uçak icat edeli 150,

Televizyon 100,

Bilgisayar 70,

Aya gidiş 50,

İnternet 25,

Watsapp icat edeli 5 yıl oldu..

Ondan öncesi hepimz "leyla"ydık yeryüzünde!

Vee,

Avcı gibi yakaladığımızı,

Topladığımızı yer yaşardık.

Yarı hayvan gibi yani..

Mülkiyet yoktu.

Benim - bizim diye bir kavram yoktu.

12-15 bin yıl önce yeryüzünde su havzaları kurumaya başladı, 

Besin bulamaz olduk,

Avlayacağımız hayvanları yok oluyordu..

Mecburen yer değişimleri daha uzağa ve daha hızlı oldu..

Gittiğimiz yerdekilerle alan-bölge kavgası..

Tarımı keşfettik.

Bu keşifle yeni bir besin türüne kavuştuk.

11 bin yıl önce PROTO TARIMA geçtik.

Yani tahıl bitki ve hayvanları ehlileştirme işi..

Bu zor ve programlı iş mülkiyet'i başlattı.

Bu tarla benim, bu hayvan benim.. 

Ekili alanları ve hayvanları korumak için yanlarına barınaklar yaptık.

Ortak kullanılan mağaralar yerine evler..

Veee bu ev benim, o ev senin devri!

Korunma ihtiyacı bir araya getirmeye başladı. 

Bu köy benim, o köy senin..

Ölenleri gömmeye başladık.

Bu mezarlık benim, o mezarlık senin..

Sayı arttıkça ihtiyaçları karşılayacak depolar, ağıllar, ahırlar..

Bunları idare edecek yetkililer..

Bu kasaba benim, o kasaba senin..

Bu bölge benim, o bölge senin..

Aletler geliştirilmeye başladık.

Taş devri bitmişti ve soğuktan korunmak amacı ile kullanılan hayvan postları giyinmeye döndü.

Giyinme yeni bir işbirliği getirdi.

Her kabile kendini belli etmek istedi.

Bu giysi şekli benim, o giysi şekli senin..

İnsan beyni hızla gelişmeye başladı.

Sorular sordular,

Gökyüzünde parlayan ateş ne?

Gök neden gürleyip kızıyor?

Su neden bazen azalıp çekiliyor?

Yer neden sallanıyor?

Cevapsız sorular İLAHLARI doğurdu: Başka bir güç olabileceğini düşünüp 800 bin yılın sonunda "tanrı"yı icat ettik!

(En akıllıca olanı da; ilk-ön Türklerin yer-gök yani doğaya tapınma ŞAMAN tengrisidir, iyi mi?)

Bu din benim, o din senin..

Her kabilenin bir totemi, bir simgesel ilahı..

Hatta bir uyanık büyücüsü..

İlahlarla iletişim kuran peygamberi var oldu..

"Benim dinim senin dinini döver" dönemi,

Hatta eski dini geçersiz kılar..

"Tanrı, eski dini bırakın, onu güncelledim dedi" diye vahiyler.. vahiyler...

Bu haberi beğendiniz mi? Bültenimize katılarak haberdar olun!

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Son Haberler