Rize'de ÇAYKUR işçileri, AKP Rize İl Başkanlığı binası önünde kadro sözlerinin yerine getirilmemesini protesto etmek amacıyla toplandı. İşçiler, AKP İl Başkanı Hikmet Ayar ile görüşme taleplerini iletmek istediler, ancak bu talepler reddedildi. Bunun üzerine polis müdahalesi gerçekleşti ve olay sırasında iki işçi gözaltına alındı.
İşçiler, AKP Rize İl Başkanlığı binasına bugün gelerek AKP İl Başkanı Hikmet Ayar ile görüşmek istediler. Ancak, parti mensupları işçileri içeri almayı reddederek tartışmaya neden oldular. Tartışmanın ardından AKP'li partililer, polise haber vererek olay yerine çok sayıda polis ekibi çağırdı. Polis ekipleri, parti binasının boşaltılması gerektiğini ve bunun yasak olduğunu belirterek savcılığın talimatını iletti. İşçiler, yöneticilerle görüşme taleplerini tekrarladılar, ancak polis müdahalesi sonucunda işçiler zorla AKP il binasından çıkarıldı. Bu arbede sırasında iki işçi olan Mesut Öksüz ve Fatih Yılmaz gözaltına alındı.
Gözaltına alınan iki işçi, ifadelerinin alınması için Rize İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü ve hala gözaltında tutulmaktadır. İşçilerin diğer arkadaşları, Emniyet Müdürlüğü önünde toplanarak gözaltındaki işçilerin serbest bırakılmasını talep etti.
İşçiler, arkadaşlarının serbest bırakılana kadar Emniyet Müdürlüğü önünden ayrılmayacaklarını belirtti. Ayrıca, işçiler kadro taleplerini dile getirmeye ve mücadelelerine devam etme kararlılıklarını göstererek topluca üyesi oldukları Öz Gıda-İş Sendikası'ndan istifa edeceklerini ifade etti.
Olayla ilgili olarak, Çaykur işçilerinden Yılmaz Altıkulaç yaşananları şu şekilde aktardı: "Bugün AKP İl Binasına gittik. Bizleri orada muhatap almadılar. İl Başkanı sayesinde Çevik kuvvet tarafından dışarıya atıldık. Hakkımızı istediğimiz için iki arkadaşımız gözaltına alındı. Onları almak için Rize Emniyet Müdürlüğüne geldik. Ne yazık ki yalnızız, sendikamız var, ancak onlar da arkamızda değil. Cumhurbaşkanının bizlere verdiği sözün yerine getirilmesini istediğimiz için il binasına gittik. Ama 3 aydır muhatap bulup konuşamıyoruz. Bugün Cumhurbaşkanının özel kalem müdürünü arasaydım, muhakkak cevap verirlerdi. Bunlar bizim reisimize ihanet ediyorlar. Biz hakkımızı istiyoruz. Bizim omuz omuza olduğumuz kişileri yüz yüze getirdiler. Bize karşı kullandılar. Bizler polisin yanındayız. Kesinlikle taşkınlık etmek istemedik, bize yapılanlardan dolayı bazı arkadaşlarımız tepki göstermiş olabilir. Bizim yukarıda aldığımız sözle, aşağıdan alınan sözler aynı olmadı."
Başka bir işçi olan Ziya Korkmaz da Türkiye Cumhuriyeti'nde her kuruma siyasetin bulaştığını belirterek, "Bize hep kadro sözü uzatma gibi çeşitli vaatlerde bulundular. Ben de oradaydım. Biz Çaykur işçisi olarak hep yetim kaldık. Arkamızda kimse durmadı. Sendikamız bile bize oraya gitmeyin dedi. Sendikaya gidiyoruz, sendika bir şey yapmıyor. Biz kendi çabalarımızla sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. İl Başkanlığına gittik, ancak muhatap bulamadık. Gerçek veya yalan bilmiyoruz, il başkanının il dışında olduğunu söylediler. İl dışında olsa da olmasa da her gün orada nöbetçi bir il başkanı durması lazım. Biz daha önce de oraya gittik. Nöbetçi il başkanı bizi oraya aldı, derdimizi dinledi, kâğıda döktü ve il başkanına iletti. Ama bugün öyle yapılmadı. Bugün bize '1 dakika içerisinde buradan çıkmazsanız, sizi zorla buradan çıkartırız' denildi. İktidar partisinin yeri bu halkın evidir. Biz oraya gidip derdimizi anlatamayacaksak, nereye anlatacağız?" şeklinde konuştu.
Bu olaylar sonucunda, gözaltında bulunan işçilerin serbest bırakılması talebiyle birlikte, ÇAYKUR işçileri kadro taleplerini dile getirmek ve mücadelelerini sürdürmek amacıyla birlikte hareket etmeye devam edeceklerini belirtti.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.