Ben Iğdır'da doğdum, büyüdüm. Çocukluğumda köy arazilerinden domates alırdık. İki tür domates iki tür kiraza benzetilen bu domates, iri, büyük...
Satıcılar "sebze halde nve Iğdır'ının merkezinde domates" diye satarlardı. Bir de kiraza benzetilen bu domatesi vardı. Küçücük domates kiraza benzetilen gibiydi. "Şeftali domatesi" de denilirdi ona. Annecim ve rahmetli anne annem ise bize kiraza benzetilen bu domatesi getirdi. Ve domatesinin yaprağı yeşilini böyle koklardıki, "mis gibi domates kokuyor" diye.
Bugün ise ülkemde domates yok..
144 tohumlu İsrail domatesi geliyor, o da tohum olarak gelmiyor, fide olarak geliyor. O fideyi almak zorundayım çünkü yerli şirketler İsrail'le anlaşarak getiriyorlar ve yemek zorunda kalıyoruz...
Tohumundan üremiyor, bir defa ekiyorsun ve bitiyor. Şimdi çok az yerde domates kaldı. Iğdır'da var, Kars'ta var, Ağrı'da var. Ülkemizin domatesi, mis gibi de kokar. Eğer bunlara sahip çıkmazsak, bundan sonra domates yok...
Gazeteci Tahir Kavri
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.