Son dönemde, ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar giderek artmaktadır. Bazı ev sahipleri, kiracılarından geçmiş dönem enflasyon farkını talep ederek alacak davaları açmaktadır ve "geçmiş farkını ödeyin ya da evi boşaltın" şeklinde bir talepte bulunmaktadır. Bu durum, birçok kiracının maddi zorluklar yaşadığı bir dönemde ek yük olarak görülmekte ve tartışmalara neden olmaktadır.
Son dönemde kira fiyatlarındaki artışlar nedeniyle mülk sahipleri de kira zamları yapmak için çeşitli yöntemler denemeye başladılar. Kiracıların ödeme güçlerinin zayıflaması nedeniyle bazı ev sahipleri, kiraya zam yapmak yerine kiracılarına farklı ödeme seçenekleri sunarak sorunu çözmeye çalışıyorlar. Ancak bazı ev sahipleri ise kiracılarından daha yüksek kira bedelleri talep ederek, kiracıları zor durumda bırakıyorlar. Bu durum da kiracılar ve ev sahipleri arasında gerginliklere neden oluyor.
Son zamanlarda kira fiyatlarındaki yükseliş, bazı ev sahiplerini kiracısını tahliye ederek evlerini daha yüksek fiyattan kiralamaya yönlendiriyor. Kiracılarını evden çıkarmak için yasal yolları arayan ev sahipleri, mahkemelere başvurarak tahliye davaları açıyorlar. Bu durum, kiracılar ve ev sahipleri arasında ciddi anlaşmazlıklara neden oluyor ve yargı sisteminin iş yükünü de arttırıyor.
Genellikle, ev sahiplerinin kiracılarını tahliye etmek için açtığı davalarda çıkan kararlar, talep edilen kiranın yüzde 25 ila 40 oranında altında oluyor. Örneğin, bir bölgede ortalama kira bedeli 20 bin TL ise, mahkeme kararıyla dairenin kirası ortalama 15 bin TL olarak belirlenebiliyor. Bu durum, hem ev sahipleri hem de kiracılar için tatmin edici olmayabilir. Ev sahipleri, kiracılarını tahliye etme amacıyla dava açmalarına rağmen, mahkeme kararları beklentilerinin altında kalabilir. Kiracılar ise, yüksek kira bedellerine karşı korunduklarını düşünse de, ev sahiplerinin tahliye taleplerine maruz kalabiliyorlar.
Kiracılar, mahkemelerde belirlenen daha düşük kira bedellerini kabul etmeleri durumunda evlerinde oturmaya devam edebiliyorlar. Ancak ev sahipleri, kira bedellerinin daha yüksek olduğu dönemlere kıyasla düşük kira gelirleri elde ettiği için, kiracısının evde kalması durumunda zarar edeceklerini düşünüyorlar. Bu nedenle, evlerini daha yüksek bir bedelle kiralamak isteyen ev sahipleri, kiracısını tahliye etmek için farklı arayışlara giriyorlar. Bazıları, kiracısını ikna etmek için çeşitli yöntemler deniyor, ancak kiracılar genellikle düşük kira bedellerine razı olmak istemiyorlar. Bu durum, ev sahipleri ile kiracılar arasındaki gerilimi arttırıyor ve hukuki süreçlere yol açabiliyor.
ENFLASYON FARKINI HESAPLIYORLAR
Bazı ev sahipleri, kiracılarının evlerinde 5 yıllık süreyi doldurması durumunda, evlerini daha yüksek bir fiyata kiralamak isteyebiliyorlar. Bu nedenle, avukatları aracılığıyla kiracıların geçmiş dönem kira ödemelerini inceliyorlar. Eğer kiracı, 5 yıl içinde kira ödemelerini düzenli olarak gerçekleştirmişse, bu noktada kira zamları inceleniyor. Kanunen, kira zamları her yılın enflasyon oranına göre yapılması gerekiyor. Ancak ev sahipleri, kiracıların ödeme geçmişlerine göre belirli bir zam oranı da talep edebiliyorlar. Bu tür uygulamalar, ev sahiplerinin haklarına saygı duyulması açısından önemli olsa da, kiracıların maddi açıdan zor durumda kalmaması için adil bir yaklaşım benimsemek gerekiyor. Sonuç olarak, ev sahipleri ile kiracılar arasında bu tür konularda uzlaşma sağlanması ve hakların korunması, her iki taraf için de önemli bir konudur.
Ev sahibi ile kiracı arasında bazen anlaşarak, enflasyon oranının altında bir kira zammı belirleyebiliyorlar. Bu durumda ev sahibi, kira bedelini artırmak istediğini belirtiyor ve kiracı ile bir pazarlık süreci başlatıyor. Kiracı da bu teklifi değerlendirerek, kabul edip etmeme kararını veriyor. Eğer kiracı zam teklifini kabul ederse, yeni kira bedeli belirleniyor ve kiracı evde oturmaya devam ediyor. Ancak yine de kira zamlarının, kanunların belirlediği oranlar çerçevesinde yapılması gerektiği unutulmamalıdır.
Bazı durumlarda, kiracı ve ev sahibi arasındaki anlaşmazlıklar mahkemelerde çözüme kavuşur. Ancak bazı mahkeme kararları, ev sahibinin haklılığını ortaya koyarak kiracıyı tahliye etme hakkı veriyor. Örneğin, enflasyon oranından daha az bir zam yapmak isteyen ev sahibi, kiracı ile anlaşamadığı takdirde mahkemeye başvurarak davayı kazanabilir. Bu gibi durumlarda, mahkeme, ev sahibinin talep ettiği kira bedelini uygun bulabilir ve kiracıyı tahliye etme kararı verebilir. Bu tür emsal mahkeme kararları, ev sahiplerinin kira bedelini arttırmak için yasal hakları olduğunu gösterir ve ev sahibini haklı bulur. Ancak, her dava farklı olduğu için, ev sahibinin haklılığı ya da kiracının hakları, davayı incelerken dikkate alınan birçok faktöre bağlıdır.
YA EVİ BOŞALT YA FARKI ÖDE
İstanbul'un Samatya semtinde yaşayan F.A. isimli bir kiracı, son zamanlarda artan ev sahibi talepleri nedeniyle mağdur olan kişilerden biri oldu. 6 yıldır aynı dairede oturan F.A.'ya ev sahibi, evi boşaltmasını istedi.
F.A., ev sahibinin rayiç bedel önerisini kabul etmeyince, ev sahibi geçmiş dönem kira zamlarının enflasyon oranına uygun yapılmadığı gerekçesiyle dava açtı.
Kiracı, "Pandemi sürecinde birçok kiracı ev sahibiyle konuşarak kira zamlarını aralarında belirledi. Ben de zammı ev sahibinin onayıyla gerçekleştirdim. Ancak ev sahibim beni evden tahliye etmek istiyor. Rayiç bedel ödemeyi teklif etmeme rağmen geçmiş yılların enflasyon farkları üzerinden alacaklı davası açtı. Mahkeme ev sahibini haklı buldu ve icra yoluyla tahsilini istedi. Ev sahibim 'Ya bedeli öde ya evi boşalt' diyor. Ben de karşı dava açmayı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.