Iğdır’da Koltuk Sevdası ve Garibanın Üzerinden Oynanan Kirli Oyunlar
Iğdır’daki bazı kamu kurumlarında ne yazık ki koltuklarını kaybetme korkusuyla hareket eden yöneticiler, gariban vatandaşları günahsız yere hedef göstermekte, iftiralarla karalamakta ve adeta bir senaryo çerçevesinde kurban seçmektedir. Kendilerini temize çıkarmak, kamuoyunun önünde "başrol" oynamak ve üstlerine hoş görünmek için her yolu mubah gören bu zihniyet, artık vicdanları kanatır hâle gelmiştir.
Sosyal medyada sahte hesaplar açıp, kendilerini eleştirenlere karşı iftira ve karalama kampanyaları yürüten bu şahıslar, yönettikleri kurumları kişisel çıkarları için kullanmakta; kamu hizmetini değil, kendi imajlarını korumanın peşindedirler. Oysa bir kamu görevlisinin görevi halkın yanında olmak, adaletle davranmak ve emanete ihanet etmemektir.
Dahası, bazı sözde gazeteciler de bu çürük düzenin taşeronluğunu yapar hâle gelmiştir. Kalemini satan, vicdanını kiraya veren bu kişiler, güce tapmakta ve gerçekleri yazmak yerine, güçlülerin propagandasını yapmaktadır. Halkın sesi olması gereken basın mensupları, artık halkın değil, koltuklarını korumaya çalışanların silahı hâline gelmiştir.
Olan yine garibana, mazluma, sokakta ekmeğinin peşinde koşan insanlara olmaktadır. Planlar hep zayıf olanın sırtına yazılır. Suç hep güçsüze atılır. Çünkü Iğdır’da mert olmak, delikanlı kalmak, doğruyu haykırmak artık suç sayılıyor. Ama unutulmasın ki: Herkes delikanlı olamaz, herkes mert duramaz, herkes yürekli kalamaz. Vicdanı olanlar sustukça, zalimler büyür. Ama bir gün o garibanların ahı, en yüksek perdeden yankılanacak.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.