Kürt Sanatçı Baran Mardinin Dramı

Mehmet İsa Tunç, sanatçı adıyla Baran Mardin, 22-23 yıldan beri müzikle uğraşan bir Kürt sanatçıdır. 2001-2011 yılları arasında Mardin il, ilçe ve köylerinde düğünlerde Kürtçe eserler söylemekteydi. O dönemlerde askerler ve polisler tarafından dövülüyor, küfür ve hakaretlere maruz kalıyor, hatta ölümle tehdit ediliyordu. Mardin’de kalsaydı, binlerce kaybolan ve öldürülen Kürtler gibi onun da cenazesi kaybolabilirdi.

Baran Mardin, Mardin'in Dereyanı (Kürtçe adıyla Şure) köyünde sanatçı olarak gittiği bir düğünde, köyde bulunan karakoldaki askerler tarafından düğün ortasından alınarak kırsal dağlık bir bölgeye götürüldü. Burada askerler tarafından dövüldü ve “Bir daha seni buralarda böyle Kürtçe eserler söylediğini görürsek, bir daha ailenin yüzünü ancak cehennemde görürsün,” diyerek ölümle tehdit edildi. Kendisine küfür ve hakaretler edildi. Kürtçe eserler söylediği için benzer olaylar birçok kez yaşandı.

Doğup büyüdüğü Mardin'de hayatı ve can güvenliği olmadığı için, doğu ve güneydoğudan yüz binlerce Kürt gibi o da ailesini alıp 2011 yılında İstanbul’a göç etti. İstanbul’da da müzik çalışmalarına devam eden Baran Mardin, düğünlerde Kürtçe eserler söylemeye devam etti. Kürt yöresel kıyafetleri giydiği için polis baskınına maruz kaldı ve terör suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı.

Baran Mardin, HDP'nin seçim etkinliklerine katıldığı için ev baskınlarına, dövülmelere, hakaret ve tehditlere maruz kaldı. O dönemlerde çıkardığı ilk klibi "Gerila" ve ikinci klibi "Cizrem Yanıyor" nedeniyle terörist ilan edildi. Mardin’e klip çekmek için gittiğinde tekrar yakalandı ve yine terörist suçlamalarıyla karşılaştı. O günü yaşadıklarını şöyle açıkladı: "Yakalandığımda her gelen polis 'terörist sanatçı bu mu' diyerek küfür ve hakaret ediyordu. Yüzü maskeli bir polis bana yaklaştı ve 'Oğlum, siz Kürtler hepiniz bir gün öleceksiniz, sizi ebediyen susturmadan her zaman böyle sesiniz çıkacak,' diyerek ölümle tehdit etmişti." Baran Mardin'in sicil kaydı temiz olduğu için herhangi bir suç kaydı bulunmadığından serbest bırakıldı. Ancak onun tek suçu Kürt olmak ve Kürtçe eserler söylemekti.

Baran Mardin, Türkiye'de kalmış olsaydı, Kürtçe eserler söyledikleri için hapse atılan diğer Kürt sanatçılar gibi belki de şu anda hapiste olurdu. Ama o, çocuklarını alarak Türkiye'den kaçan Kürt sanatçılar gibi yurtdışına kaçtı ve şu anda Almanya'da insanlığa değer veren bir ülkede özgürce duygularını dile getirebilmekte ve Kürtçe şarkılarını özgürce söyleyebilmektedir.

Baran Mardin, Türkiye'de olduğu dönemlerde HKBD Kürdistan Barış Başkanı Şemseddin Başak ile dostluğu ve tanışıklığı vardı. Şemseddin Başak, dünyada insanlık, kardeşlik ve barış isteyen biri olduğu için yaptığı barış ve kardeşlik çağrısına Baran Mardin de bir video ile katılmıştı. Bu nedenle Kürt düşmanı olan faşist yönetim ve ırkçı faşistler tarafından ölümle tehdit ediliyordu. Şemseddin Başak, konuşmalarında, "Biz Kürt halkı buğday başakları gibi dünyanın her yerine serpilmişiz," dediği için Türkiye devleti tarafından hedef haline geldik. Bu zulümlere Avrupa ve Amerika dur demelidir. Biz hak, hukuk ve adalet istiyoruz.

Bu haberi beğendiniz mi? Bültenimize katılarak haberdar olun!

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Son Haberler
6 Eyl 2024 19:07 Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri
6 Eyl 2024 8:41 Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri
6 Eyl 2024 6:26 Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri
5 Eyl 2024 8:28 Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri
4 Eyl 2024 16:32 Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri