(NARİN - Av. Resul Barış Mızrak) "NARİN - Av. Resul Barış Mızrak: Adaletin Zarif Temsilcisi"
Milyonlarca insanın ölesiye çalışarak bir kısım feodal ve postmodern derebeylerini zengin etmek için uğraştığı bela ve musibet diyarına dönüştürülen güzel topraklarımızda,Kayıp giden,istismara uğrayan,katledilen,sömürülen çocuklarımız anısına bu yazıyı hazırlama gereği duydum.
Malum olayda güzel kızımız Narin için kahrolurken Narin yaşasa idi hayatı nasıl devam ederdi diye düşündüm.İşbu olguyu irdelerken bu düzenin sosyal,dini ve felsefi boyutlarına derinlemesine inmek gerekir. Hukuk fakültesinde ceza hukuku eğitimi aldığımız dönemlerde Anadolu'da özellikle suç vakıalarının köylerde nasıl örtbas edildiği ile ilgili bir kaç somut olaydan bahsetmek isterim.
Engelli bebeğini öldüren ailenin diğer komşularına ve akrabalarına çocuklarını cinlerin kaçırdığını söyleyerek yahut kız kardeşine ensest ilişkide bulunan erkek kardeşin yine cinlerin kılık değiştirerek kendi suretinde kız kardeşine göründüğü ve onu hamile bıraktığını anlattığı ve köylülerin de bu durumu kabullendiği daha sonradan maddi gerçeğin aydınlatılması ile ortaya çıkan suç teşkil eden vakıalara rastlamıştım. Anadolu köylerinde yaşanan İslam,Bu topraklarda eski tarihlerde şamanizm olduğundan bahis ile natural-islam olarak yaşanmaktadır.Anadolu İslamın'da Irak ve Suriye gibi ortadoğu ülkelerindeki radikal grupların yapmış olduğu eylem türlülerine az rastlanır..İslamı şamanizm ile harmanlayarak yaşarlar.Misalen ilyas ve hızır peygamberin buluştuğu hıdırellez denen dönemde ateş üstünden atlamak,kapı dinlemek gibi inançlar islam inancının şamanizm ile harmanlandığını belirten basit örneklerden bir kaçıdır.
Sürekli haberlerde gördüğünüz ve özellikle iç anadolu bölgesinde kedi ve köpeklerin ayaklarının kesik halde bulunması bile bu konuyla ilgilidir.Çünkü kedi ve köpek ayağı büyü malzemesidir.Kadim şaman büyülerinde de kullanılan materyaller olduğu için bu bölgelerde kedi köpek uzuvlarının koparılması sureti ile hayvan katli görülmektedir. Velhasıl eğitimsiz kalan köylerimizde cehalet ve kötülük birleşince bu şekilde vahşi ve ahlaksız olaylar görülmeye devam etmektedir. Bu sistemin içinde yetişen çocuklarımız ise bazı zamanlarda büyük kötülüklere maruz kalmaktadır.
Narin'in ve nice narin gibi katledilen çocuklarımızın süslü püslü yüksek mezarlara,adına şarkılar yazılmasına,anıtlar yapılmasına sokaklar ve caddelere isim verilmesine yapılmasına ihtiyacı yoktu.Bu çocuklarımızın sağlığında insan gibi yaşaması,iyi beslenmesi,iyi eğitim alması, itilip kakılmaması ve mutlu olması gerekirdi. Bu olanakların hiç biri onlara tanınmadı.Narin gibi katledilen çocuklarımız yaşasaydı da köylerde ergenlik çağına kadar çalıştırılacak daha sonrasında şehirde asgari ücret ile hayatlarını bir ev ve bir araba için açlık sınırında geçirecek 40-50 yaşlarına geldiklerinde ise bir çok kronik hastalıktan muzdarip olacaklardı.
Soruyorum Narin ve narin gibi evlatlarımız bu ülkenin 783.000 km2 alanında gönül rahatlığı ile tatil yapabilmiş midir? İstediği oyuncak ile oynayabilmiş midir ? Canı et çektiğinde yiyebilmiş midir ? Soruyorum sana ırmağının akışına ölürüm Türkiye'm diyen ama ırmağına siyanür karıştığında sesini çıkaramayan köylü ?
Soruyorum tüm kredi kartları patlak olup diğer kredi kartı ile borcunu yamamaya çalışan köylü? Soruyorum sana 40 yaşındayken rezil şartlar altında yaşadığı için 70 yaşında görünen gözünün feri gitmiş köylü Soruyorum sana 1971 yılında senin sömürülmemen için Kürecik Amerikan üssünü tahrip etmeye giden THKO Marksist gerillaları ihbar eden köylü soruyorum sana Taif'te kölelikle mücadele eden Peygamberini taşlayan köylü ?
İlber hocanın dediği gibi ; şehre geldiğinde medeniyete uyum sağlayamayan doğaya gittiğinde tabiatı bilmeyen köylü çekin ellerinizi küçük çocukların yakasından.Bir kızın katledilmesini istihbarat örgütleri gibi evlerde aile toplantısı yaparak ketumlaşıp örtbas etmeye çalışan köylü. Batıl necasetleriniz için güzel çocuklarımızın hem ölüsünü hem dirisini sömürmeyi artık bırakın!
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.